YORGUN ŞEHRİN İNSANLARI
En son güncellendiği tarih: 28 Ağu 2019

Darmadağın bir şehrin içindeyim,
Paramparça hayatlar ve insanlar paramparça.
Ya bu şehirde bir şey var yahut dünya alem
istemiyor mutlu insan.
Minibüsün camından akıp gidiyor;
düşlerim ve gerçeklerim.
Düşlerim ve uçsuz bucaksız gökyüzü, güneş sımsıcak
Kediler sayısını bilmediğim rüyalarda.
Bir ağaca yaslı sırtım ve bazen
karşımdan gemiler geçer.
Ardından bir martı süzülür hüzünlü gözleriyle,
Kara bulutlar iner şehrime, engel olamam
ciğerlerime siner isi.
Güneş batar, fırtınalar başlar.
Daha karga uyanmadan evden çıkanlar,
fırtınayla döner evlerine.
Sırtlarında yılların yorgunluğuyla.
Bir sıcak çorba için, bir ömür çalışanlar.
Ve herkes çekilirken evlerine, sokak lambasında
belirir sarhoşlar
Tüm fırtınayı içlerinde yaşayan o deli insanlar
Sonu yokmuşçasına uzanan geceler onların olsun,
Sabahları öten kumrular benim.
Düşlerden düşlere, çatılardan çatılara atlayan kediler,
Meydanda mendil satan çocukların olsun
Uçsuz bucaksız bulutlar olsun dostları
Onlar anlattıkça yağmurlansın şehrin sokakları,
temizlensin hüzünler.